ÇANAKKALE İLİNE BAĞLI BİGA İLÇESİNİN ŞİRİN BİR KÖYÜ,
HACIPEHLİVANKÖY
http://www.filibeliler.com


HACIPEHLİVANKÖY'DE DÜĞÜN
23-24-25 KASIM  2012
Sacide Aydoğdu & Mesut ÇİFTÇİ

Fotograf : Nurettin AYDOĞDU
Hacıpehlivanköy'devefat eden Halil Amcamın çocukları, Hüsmen,İbrahim, Medine ve Münevver AYDOĞDU,


"AYDOĞDU'NUN DOĞUŞU" SAYFASINDA BAŞLANGIÇTA YER ALAN "AYDOĞDU KÖYÜNÜN TARİHİ" BAŞLIKLI YAZININ GİRİŞİNİ HATIRLAYALIM.
" Bulgaristan'da  Rozgat kasabasında yaşamlarını süren Gagavalı Kotiler sülalesinden Cerrah Mehmet'in (Mezarı AYDOĞDU Köyü Camisi karşısında) 4 erkek çocuğu (KOTİ HALİL, HACI AHMET, CELİL USTA, CERRAH OSMAN) ve bir kız çocuğu (MEYREM) varmış.
Kızı MEYREM'i HÜSMEN Enişte ister fakat vermezler.  Hüsmen Enişte Meyrem'i kaçırarak Çanakkale'nin Biga İlçesi Hacıpehlivan Köyüne yerleşirler. ( Hacıpehlivanköy'deki Ahmet Dede, Hüsmen-Meyrem çiftinin oğludur. Ben Ahmet Dedeyi tanıdım. Kara Yusuf, Ümmühan Hala, Hacı Hasan, Zengin İbrahim, İlyas Amca; Şevki Amca ve daha hatırlayamadığım büyüklerimle birlikte Babam beni Hacıpehlivan Köyüne 1965'li yıllar götürmüştü)
Kardeşlerden Cerrah Osman ( Sağlıkçı-Sünnetçi ), Türkiye'ye gelir ve kardeşini bulur, nikah kıyılarak kardeşi Meyrem gelin edilir. "
İşte burada anlatılan Cerrah Mehmet'in (Dedemin Dedesi) kızı MEYREM Halamız, 1890'lı yıllarda Biga'nın Hacıpehlivan Köyüne "GELİN" olarak gelmiş. Hacıpehlivanköy ile Aydoğdu Köyümüzün bağlantısı Meyrem Halamızdan doğmaktadır.
O yıllarda Rozgat kasabasından da Hacıpehlivanköy'e göç eden birsürü muhacır arasında akraba olanlar da vardır. Benim ulaşabildiğim bilgi sınırlıdır.
Hacıpehlivanköy'de yaşayan Rahmetlik FEHİM Enişte, Osman Dayı da vardı. Ama bu kişiler vefat ettiği için akrabalık bağını bilen birisi de yok. 
Ayrıca, Biga'ya bağlı AĞA KÖY'de de yaşayan OSMAN Dayı da akrabamız, ancak bu ailelerden de kimse kalmamış.

HACIPEHLİVANKÖY 
FOTOGRAFLARI
Not : Resimler, www.hacıpehlivankoyu.net sitesinden alınmıştır.


KÖYÜ'NÜN TARİHİ
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, 1878 (Rumi 1294) Bulgaristan'ın Razgrat (Hazargrat) kasabası Filibeliler (Hülübeliler) köyü ile Aydos, Eskicuma, Karlova, Filibe, Totrakan, Rusçuk ve Şumnu kasabalarının çevresinden gelen 70 hane muhacır, Gümüşçaylı Hacı Emin Pehlivan'dan çiftlik arazisini Hacı İbrahim, Molla Mehmet, Hacı Hasan ve Kara Murat önderliğinde satın alarak yeni bir yerleşim birimi oluştururlar. Köye de önce geldikleri köyün adı olan Filibeliler (Hülübeliler) adı verilir. 1920 yılında köyün ismi de daha önce çevre tarafından söylenen HACIPEHLİVAN'a dönüştürülür.
Köy, Çanakkale iline 120km, Biga ilçesine 17 km uzaklıktadır.
http://tr.wikipedia.org


11 Ekim 2008 sabahı 06.30 da kızım Selnur ile Çanakkale'ye bağlı Biga ilçesi HACIPEHLİVANKÖY'e gitmek için yola çıktık. Çok heyecanlıydım. En son 2001 yılında Halime Halanın eşi, Ahmet KAPLAN'ın cenazesinden bu yana Hacıpehlivan'a gitmedim. Son gittiğimde de yaklaşık bir saat kalmıştık (Kardeşlerim Umut Cemalettin ve amca oğlum İhsan ile).
1997 de Halil Dede sağken gitmiştik eşim Selmin ile.
Sabah sat 11.00 de köydeydik.
Arabayı parkettim, evin önünde plastik oturaklar ve yol üzerine direkten direğe çekilmiş kablo üzerine montajlı sarkan ampuller, düğün evi olduğunu anlatıyordu zaten.
Ahmet Dedenin oğlu Halil'in oğlu Hakkı AYDOĞDU kızını evlendiriyordu. Hem mesajla hem de telefonile davet edilmiştik düğüne, gitmem için çok iyi bir nedendi.
45 sene öncesi ilk gelişimi anımsadım Sinekçi sonrası köy yolunda eski anılarımı kızımla paylaştım. Babam Bederttin, Zengin İbrahim (İbram), İlyas Amca, Ümmühan Hala, hacı Hasan Enişte, Kara Yusuf Amcam ve daha hafızamda kalmayan kalabalık bir gurupla 1963-64 yıllarında buraya gelmiştik. Ve o guruptan sadece ben kaldım. Ahmet Dede (Büyük halamız Meyrem'in oğlu), Fehim Enişte, Osman Dayı gibi isimleri hiç unutmadım. İşte Ahmmet Dedenin çocukları; Celil, Halil ; Eskiden misafir gelindiğinde 10-15 gün kalırmış zannedersem biz de bir hafta cıvarında kaldık. Ağa köyüne gittik. Biga'da da misafir olduk, ama o büyüklerden kimse kalmadı artık.
Halil'in oğulları İbrahim,Hüsmen,Hakkı ve kızı Meyrem köydeler. (Siteye yorum yazan Fatma Yüksel PEÇEN-Meyrem'in kızı o'nu da gördük, tanıştık) Biz Hakkı'nın kızı Seda Aydoğdu'nun düğününe geldik.
Bahçede büyük ama çok büyük tencerelerde yemekler yapılıyordu. Etli Nohut, keşkeş, çorba, irmik tatlısı v.s.. kazan kazan
Direk odalara girdik. Hiç kendimizi tanıtmadan oda oda "kolay gelsin" dedik. Gelinimizin saçlarını tarıyordular. Kendimizi tanıtınca odanın içi insan kaynadı...
Öğle yemeğimizi yerken kazanlarda pişen yemekleri önce biz test ettik.
İstanbul'daki Erol Kaplan'ın annesi, Celil Amcanın kızı Halime Hala da gelmişti. Eskileri anlattık. Gözler dolu dolu olmuştu. Gidenleri anarken üzüldük ama bir arada olmaktan da mutluluk duyduk.
Akşam müthiş bir düğün oldu, havai fişekler patlatıldı.. Evin önünde oturan bayanlar, ortada oynayan bayanlar, damat, gelin ve hafif geride duran köyün delikanlıları ve diğer köylüler...  Önce kalvyeli çalgıya canlı davul destekli oyun havaları.. Damat ve Gelin 3-4 saat pistten inmedi,
Erkeklerin bir kısmına da "İnce İş" tezgahı kuruldu onların da yanında oturdum. Bir çay bardağı rakı ile sohbete katıldım. Bir TIR şoforünün POMAK hikayelerini dinledim ben de bir iki hoca fıkarsı ile katkıda bulundum. Arnavut ciğeri,beyaz peynir, kavun tavuk ve balık mezeleriyle ortam güzelleşti ama göz gözü de görmüyordu karanlıktan.
"Kayış-Kemer" lakaplı "Her köye lazım bir delikanlı" AHMET, hem ince işte hemde saat 23.00 ten sonra düğünde ön plana çıktı. Klarnet ve davulla oynadılar, oynattılar. Zavallı çalgıcılar her bitişte gitmeye kalktıklarında "Dur dur dur misafir oynayacak" dedikçe millet yıkıldi gülmekten. Damada oyunda şakalar yapıldı. Köyün özürlüleri oynatıldı... Çok güzel bir düğün oldu.

EN SAĞDAKİ KAYIŞ-KEMER LAKAPLI "AHMET" DÜĞÜNLERDE ÇOK AKTİF BİRİSİ "Her köye lazım"

Saat 02.00 ye kadar Hüsmen'in evinde yaptığımız muhabbetin ardından oda arkadaşım evin damadı Bandırma'da cami hocası ile de saat 03.00 ü geçene kadar sohbet ettik.
Sabah 09.00 da kalktım çok hoş bir kahvaltı sonrası bağajımızı yiyecekle doldurdular buruk bir sevinçle de Hacıpehlivanköy'e ve akrabalarıma hoşçakalın diyerek ayrıldık.
Kızım da çok mutlu oldu kanımca. Hafta sonu uykusuz gittik geldik ama böyle yorgunluğa can kurban. 
 
Baharda yemyeşil bir köy, Hacıpehlivanköyü;

Evler, Muhacır Köylerindeki gibi...

Rahmetlik Ahmet AYDOĞDU Dedemizin, Oğlu Halil ve Celil AYDOĞDU amcalarımızın aramızdan ayrılması sonrası o aileden kalan İbrahim, Hakkı, Hüsmen AYDOĞDU, kardeşleri Meyrem ve çocukları yaşıyor sadece Hacıpehlivanköy'de,

Köy, tipik bir muhacır köyü, kendilerine özgü konuşma şekli, 
Aydoğdu'da kalmadığı gibi bu köyde de yok.
Aydoğdu'daki şehire göçün benzeri Hacıpehlivanköy'de de kendini gösteriyor. Aydoğdulular Yenişehir, İznik ve Bursa'ya göç ederken, Hacıpehlivanköy'lüler de Biga'ya göç etmişler.
Her iki köyde de terkedilmiş ve bakımsızlıktan kamburu çıkmış virane kerpiç evler var.