KÖYÜME ÖZLEM

ANLAMIŞ DEĞİLİM
YAŞLANDIM MI ACABA
NEDİR BU TELAŞ NEDİR BU HEYECAN
NEDİR BENİ SANA ÇEKEN BU DUYGU
NEDEN BİR HOŞ OLURUM
ANLAMIŞ DEĞİLİM

SENİ İLK GÖRDÜĞÜM BU VİRAJDA
YEMYEŞİL YAMAÇTA
SÜZÜLÜRKEN AŞAĞIYA
BEMBEYAZ MİNARENE DOĞRU
NEDEN HIZLANIRIM ANLAMIŞ DEĞİLİM

SANA YAKLAŞTIM DURURUM MEZARLIKTA
ÜÇ KÜLHÜVALLA BİR ELHAM
OKURUM BABAMA ATAMA
DOYASIYA İÇERİM ÇEŞMEDEN SUYU
BULDUĞUM HUZURU ANLAMIŞ DEĞİLİM

GUGUKÇUK SESLERİ DOLAR
SENİN İÇİNE GİRDİĞİMDE
CANLANIRSIN SANKİ HER KAPI
HOŞ GELDİN DER BANA
NEDEN ANLAMIŞ DEĞİLİM

DEDİMYA DOLMUŞUM SIĞMIYOR İÇİM
HEYECANDAN ÜRPERMİŞİM
KOYUNUN KUZUNLA, DANANLA İNEGİNLE
HOŞ GELDİN DİYEN İNSANINLA KUCAK AÇMIŞIN
NEDEN ANLAMIŞ DEĞİLİM

AYDOĞDUM KÖYÜM ÖZÜM DİYARI
ATAM DEDEM BABAM
AMCAM YEGENİM
ÇAKIRIM, ÇOBANIM, İLYASIM, KAHYAM
ANLADIM SEN VATANIMSIN
SEN AYDOĞDUMSUN
05.08.2009 Saat 03,30 BURSA Görükle


NİSAN'DA AYDOĞDU
12 Nisan 2009 Pazar
Ani bir karar, Köyüm gözümde tütyor. Selmin'de istekli. Dünürümüz Hikmet Bey'i arıyoruz. "Aydoğdu'ya gideceğiz bizimle gelirmisiniz ? " sorumuza yarım saat içinde olumlu yanıt gelince 11.30 gibi çıktık Eskişehirden. Hikmet Bey ve eşi Mukadder Hanım'ı da aldık Bozüyük'ten Ömür'de içtiğimiz çorba sonrası Osmaneli üstünden ver elini İZNİK.... Beşevler köyüne inip, İznik vadisine girdiğimizde tabiat bir bambaşka. Bütün meyve ağaçları renk renk yolun her iki yanını kaplıyor. Yarım saat Annem'i ziyaret sonrası göl boyunda Aydın Dondurmacısından yılın ilk açık dondurmasını tattık, çay bahçesinde gölü seyrederek çaylarımızı yudumladık. Köfteci Yusuf'ta yediğimiz yemek sonrası Aydoğdu'ya yöneldik. 
Kızılhisar'ın mezarlığında Kamber Zehra Anneaneme dualar okuduk. Köyün altındaki bu mezarlığın kenarlarında eskiden kızılcık ağaçları vardı. Anneannemle toplamaya giderdik. Mezarlık sonrası ilk virajda güzelim AYDOĞDU karşımızdaydı. Mevsim gereği her yer yemyeşildi. Gönlüm gibi gözlerimde bayram yapıyordu.
Köyümüzün Kahvesinin önünde söğütün altında çay içelim dedik ama rüzgardan üşüdük. Kahvede de bir iki kişi vardı. İkindi okundu. Dünürüm Hikmet Camimizde namazını kıldı. Büyük Dedenin mezarı ziyaret edildi. Koyu ve buruk çaydan dört beş bardak içip Amcam Selamettin ve Yengem Rukiye'yi ziyaret ettik. Babamın mezarında dualar okuduk, rahmetlik Kamil Amcanın eşi Zatiye Teyze ile karşılaştık. Hal hatır sonrası Köprühisar üzerinden Yenişehir'e geldik. İtimat Süt Fabrikasından yaptığımız alışveriş sonrası yemyeşil çevreye doya doya İnegöl üzerinden Bozüyük'e devam ettik. Dünürlerimizi bırakıp yeniden Eskişehir'e gelmek beni üzüdü. Keşke dolu dolu köyümde kalabilseydim. Ama KÖYE ÖZLEM'im biliyorum ne kadar da kalsam bitmeyecek.

Fotograf : Erhan DOĞRU Mayıs-2009

ÇİSİL ÇİSİL YAĞMURDA AYDOĞDU
Kurban bayramından bu yana köyüme gidememiştim. Hava sıcaklığının hafta sonu yükseleceği haberi beni mutlu etti. Bu pazar köyüme kaçarım dedim kendi kendime ve öyle de oldu,
08.03.2009 Pazar öğlene doğru İnegöl-yenişehir üstünden köyüm AYDOĞDU'ya gittim. Kurbandan bu yana özellikle yaşadığım kent Eskişehir'de çok soğuklar oldu, kar bu yıl çok yağdı yağmur da öyle. Ama köylü için bu yağışların şart, Toprağa ekilmiş tohumun üzerinde kar varsa ve çok kar yağarsa o yaz bereketli olacaktır... Bu yıl da öyle oldu sayılır.
Amcam Selamettin'in evinde bir saate yakın oturdum. Çıtırdayarak yanan soba.. özlediğim soba. yengemin "Naştarapa" veya "Maşrafa" ile verdiği su, dişlerimi dondurdu. Amcam ile eski fotoğraflara baktık birlikte. Babasını kardeşlerini ve kızı Mümine'nin fotoğrafları onu heyecanlandırdı.
Kahveye çıktım. Köy Cami Hocası Abdullah Bozdag Kardeşim, Kara Ayşabunun oğlu, İsmet, Zengin İbram Dayının İbrahim, Hakkı Amcanın oğlu Kahraman Korucu Celalettin görebildiklerim. İçtiğim üç bardak çayın yanısıra yaptığımız sohbet cisil cisil yağan yağmurda bizi kahvehaneye de esir etti. Bahçedeki söğütün altında çay içmek bambaşka...
Yengemin yaptığı börek, yanında turşuyu aldığımız gibi güzel köyümden ayrıldık. Yolda bir sürü leylek gördük, Baharın müjdecisi...
İşte köyde geçirdiğim iki üç saat bana müthiş bir moral kaynağı oldu. Hele hele babamın mezarını ziyaret edip onunla konuşmak,
Hoşça kal Aydoğdu, görüşmek üzere 08 Mart 2009 Pazar

Fotograf : Erhan DOĞRU Mayıs-2009

GELORU GİDORU DİYEN KALMADI,

ABLAYA ABU, ABİYE AGAM  DİYEN

NE TAHTA NE DEMİR ARABA, NE DE SAMAN ÇİTİ,

NE ÖKÜZÜ NE BOYUNDURLUĞU NE DE KARA SABANI,

TARLADA NE TÜTÜN, NE HAŞAHAŞ, NE DE İPEK BÖCEĞİ

NE DE ORMANI KALMADI KÖYÜM AYDOĞDU’DA,

 

NE KARA YUSUFU, KARANFİL MAHMUT'U,

MUHTAR AHMET’İ, KOTİ MEHMETİ, TOPAL RECEP’İ

NE HACI ENİŞTESİ, ZENGİN İBRAMI, KARA HAFIZI, BAKKAL SALİM'İ

ÜMMAN HALASI, KARA AYŞE ABUSU, İLYAS AĞASI

SÜNNETÇİ NASUF’U ÖGRETMEN ŞERAFETTİN’İ

KALMADI KÖYÜM AYDOĞDU’DA

 

HARMANLIKLAR, KERPİÇ HAZIRLANAN YERLER,

GÜLDÜR GÜLDÜR AKAN ÇEŞMELER,

YIKANDIĞIMIZ OLUKLAR, SU FOTULLARI,

ALTINDA SERİNCE YATTIĞIMIZ, UYDUĞUMUZ KAVAKLIKLAR,

BAHÇEMİZDEKİ PARMAK GİBİ DUTLAR,

KALMADI KÖYÜM AYDOĞDU’DA

 

HANE SAYISI YARININ ALTINA DÜŞTÜ,

GENÇLER KÖYDEN GÖÇTÜ,

BAZI EVLER KÜSMÜŞ BİZLERE, BEL VERMİŞ,

YENİ ADETLER GELMİŞ,

DEDİKODU ALMIŞ YÜRÜMÜŞ,

KALMADI GÜZELİKLER KÖYÜM AYDOĞDU’DA
Nurettin AYDOĞDU - 21.11.2008 Eskişehir

DEMET TAŞIYAN ÖKÜZ ARABASI

BİLEN VARMI

 ÖCERE NEDİR, BİLEN VAR MI ?

KAYMA DİYEN LİRAYA,

YUMURTAYLA BUĞDAYLA

ALIŞVERİŞİ BİLEN VAR MI?

 

ÇARIĞI, KARA LASTİĞİ,

ABA PANTOLON GİYENİ,

İPEKBÖCEĞİ HIŞRTISINI,

BÖCEK DUTUNU BİLEN VAR MI ?

 

KABAKTAN YAPILAN TORTORU,

ÇUBUKLA OYNANAN ÇELİK ÇOMAKI

PIRNALDAN, MEŞEDEN AVLU DUVARINI

SU AĞACINI BİLEN VARMI,

 

TAN VAKTİ TÜTÜN KIRMAYI,

ORAK İLE ARPA BUĞDAY BİÇMEYİ

DÜVEN İLE HARMAN YAPMAYI,

AY IŞIĞINDA AYDIN DÖVMEYİ BİLEN VAR MI?

 

ZENGİNİN DEMİR ARABASINI,

BÖREKLE YENEN KÖPÜK HELVASINI,

EVLERİN TOKATLARINI,

MUALLİMİ, TALEBELİ OKULUNU

BİLEN VAR MI ? BİLEN VAR MI?

 Nurettin AYDOĞDU - 26.11.2008 Eskişehir

FOTOĞRAF : Nurettin AYDOĞDU    ESKİDEN HER EVDE ÖKÜZ ARABASI VARDI VE BU ARABANIN EVİN AVLUSUNA (BAHÇESİNE) GİREBİLMESİ İÇİN TOKAT DENİLEN BÜYÜK KAPILAR VARDI. BU KAPI GEÇMİŞE DİRENMEKTE 10.08.2008

ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA

Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.

Orda bir ev var, uzakta
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.

Orda bir ses var, uzakta
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.

Orda bir dağ var, uzakta
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.

Orda bir yol var, uzakta
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.

 AHMET KUTSİ TECER
1960-70 li yıllarda İlkokullarda Orta Okullarda söylenen bir şarkıydı "ORDA BİR KÖY VAR UZAKLARDA" Bizim akranlarımızın tamamı bilirdi bu şarkıyı.